Al elmanın dördünü
Sev yiğidin merdini
Seversen bir güzel sev
Çekme çirkin derdini
Altının ağına bak
Destenin bağına bak
Yar aklına gelende
Hargivor dağına bak
Altuna bah altuna
Bah şu kizun haltina
Ele hersim çıher ki
Alem tehmik altina
Ambarlari hizardan
Yar gâliye pazardan
İkumuz da bir boyda
Patlaturlar nazardan
Arabayla gezersin
Karıncayı ezersin
Benden daha güzelsin
Niye bekâr gezersin
Aşık der ki taş taşı
Hibal tutmaz taş taşı
Çirkin ile bal yeme
Güzel ile taş taşı
Ayvanda otur yarim
Şapkası fotur yarim
Sinamaya gedanda
Beni da götür yarim
Bahçeda gezar oldum
Okudum yazar oldum
Ben sizdan ayrilali
Kurudum gazel oldum
Beyaz incir düzümdür
Kabalağım uzundur
Ağlama kömür gözlüm
Geleceğim güzündür
Bir ay doğdu ışıktır
Evleri karışıktır
Babası halt eylemiş
Kızı bana aşıktır
Göğer bostanım göğer
Su gelir bendi döğer
Küçükten yetim kaldım
Her gelen beni döver
Gökte yıldız sayılmaz
Çiğ yumurta soyulmaz
Ergen kız ergen oğlan
Sevdasına doyulmaz
Gül dalini egârmi
Uci yera degârmi
Sanda gönli olmiyan
Beyla boyun egarmi
Kara kara böcekler
Duvarı delecekler
İstediğim oğlanı
Elbette verecekler
Kara kara kazanlar
Kara yazi yazanlar
Cennet yuzi görmasun
Aramuzi bozanlar
Yayla yaylaya bakar
Arasından su akar
Delikanlı var iken
İhtiyara kim bakar
Yılana bak yılana
Kıvrım kıvrım dolana
Ben yârimi yitirdim
Yüz altın bulana
Kaynak: Taner ARTVİNLİ; Yusufeli, Yusufeli Kaymakamlığı yayını, Ankara 2000